Küçük bir otomobilde giderken, yol kenarında işaret eden bir köylü gördü.Bu sıcakta onu arabaya almanın vicdan borcu olduğuna inanıp durdu.Ama köylü çekingenlik gösterdi : -Sağolun...Şey...İneğim de var da... Birlikte gelmemiz gerek... -Aaa o olmadı işte...ineği ne yapacağız? -Bağlarız arkaya... -Olur mu hiç?Ben gazladım mı, bağ kopar, inek geride kalır, gideriz biz. -Yok yok, merak etmeyin! yetişir bize... Köylü öyle ısrar ettiki sonunda ineği bağladılar otomobilin arkasına ...Ve hareket ettiler.Kilometre saati giderek yükseliyordu : 10...20...30...40...inek oralı değildi.Arabanın hızına uyarak koşuyordu...Araba hızlanıyordu : 50...60...80...90...inek yine koşuyordu aynı tempoda...Arabayı kullanan bayağı sinirlenmişti...Birden gazladı : 100...120...Derken 150 kilometreye çıktığında...Köylüye döndü : -Bak seninki şişti.Dili dışarı çıktı. -Ne şişmesi! Şişmekten değil dilini dışarı çıkarması...Sen yavaş gidiyorsun da sollamak istiyor bizi.Diliyle işaret verip yol istiyor.