(DURAN FORM)
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
(DURAN FORM)

FORMUMUZA HOŞGELDİNİZ
 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 PAPATYA...VE...TIRTIL

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
habibe
Formun Prensesi
Formun Prensesi
habibe


Mesaj Sayısı : 68
Kayıt tarihi : 23/02/08
Yaş : 32
Nerden : AKSARAY

PAPATYA...VE...TIRTIL Empty
MesajKonu: Geri: PAPATYA...VE...TIRTIL   PAPATYA...VE...TIRTIL Icon_minitimePaz Mart 23, 2008 4:24 pm

HABİBE demiş ki:

Seviyor Mu, Sevmiyor Mu
Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, küçük bir tırtıl

gözlerini hayata açmış.

Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış. Ne

bulursa yemiş. Bir süre sonra, yeterince büyüdüğünde,

kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış.

Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda

da, rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış.

Minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla

uçmaya başlamış.

Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış. Derken

bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulunduğu bir

vadiye.


Etrafına şaşkın şaşkın bakarken,vadinin öbür ucunda bir

papatya görmüş.

Bir anda afallamış. Ne düşüneceğini,ne yapacağını

bilememiş.

İçinden "Ne muhteşem bir çiçek" diye geçirmiş.

Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin

üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu.

"Merhaba" demiş papatyaya, "Sizi uzaktan gördüm ve

yanınıza gelmek istedim."

Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve "Merhaba"

demiş, "Ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zaten."

Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini,

nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri

anlatmış.

Papatya da ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden

gerçekten hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını

papatyayla geçirmiş.

Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin

danslarını seyretmişler.

Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı güneşin

yakıcı ışınlarından korumuş.


Minik kelebek papatyayı çok sevmiş. O kadar çok sevmiş

ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış.

Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş.

Ama cesaret edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir

türlü. Onu kırmaktan, incitmekten, bu yüzden

kaybetmekten korkmuş.

Papatya da kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü

söyleyememiş sevgisini.

Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden

kelebeği kaybedeceğinden korkmuş.


Böylece iki sevgili yan yana, ama sevgilerini paylaşmadan

sürekli sohbet etmişler.Böylece saatler saatleri

kovalamış.

Günler geçip de, kelebek artık zamanı kalmadığını,


gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş ve

"Üzgünüm, ama senden ayrılmam gerekecek" demiş.

Papatya buna bir anlam verememiş. "Neden" demiş.


"Yoksa benim yanımda mutsuz musun?" "Hayır," demiş

kelebek.

Bilakis, sen benim hayatıma anlam kattın. Fakat biz


kelebeklerin ömrü sadece üç gündür.

Ve ben de ömrümü tamamladım. Artık kelebeklerin hiç

ölmediği bir yere gitmeliyim.

Papatya bu duruma çok üzülmüş. Ama yapacak bir şey


yokmuş zaten.

Kelebek artık hiç gücünün kalmadığını, daha fazla


tutunamayacağını fark . ettiğinde, son bir gayretle

papatyaya "Seni seviyorum" diyebilmiş ancak.

Papatya donakalmış. Sadece "Ben de..." diyebilmiş


kelebeğin arkasından.

Ardından da gözyaşlarına boğulmuş. İçinden "Keşke onun


da beni sevdiğini bilseydim. Keşke onu sevdiğimi

söyleyebilseydim." diye geçirmiş.

Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği


günlerin acısına dayanamamış.


Bir süre sonra yaprakları önce solmuş, sonra da


dökülmeye başlamış.

Her düşen yaprakta papatya, içinden "Seviyormuş" diye


geçirmiş.

İşte o günden beri, bunu bilen aşıklar, sevgililerine


soramadıklarını hep papatyalara sormuş.


Seviyor Mu, Sevmiyor Mu diye...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
PAPATYA...VE...TIRTIL
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
(DURAN FORM) :: Habibe'nin Köşesi :: Benim Köşem(Admin Yardımcısı)-
Buraya geçin: